Cumhuriyet’e değin kayıtlarda Dere Bodamya olarak yer alan yer leşim daha sonra Bademli olarak değiştirilmiştir. Cumhuriyet’ten sonra kısa bir süre Bedenbe, daha sonra Bademiye ve nihayet 1964 yılında Meclis kararıyla Bademli olarak kalıcı hale gelmiştir.
Yerleşim, çoğu kez Bademye olarak ifade edilse de bu doğru bir tanımlama değildir. Oysa tarihte Bademye olarak anılan yer Tire’nin doğu kesimini içine alan ve daha çok Aydınoğulları Özel Bölgesini tanımlayan addır. O nedenle Bademye adı, kimi kez Tire Bademye ile karıştırılmakta ve yanlış olarak da kullanılmaktadır.
Kent tarihsel süreçte daima Dere Bodamya ya da Bodamya olarak tanımlana gelmiştir.
Bodamya, Beylikler Döneminde önemli bir kent durumundadır. Bu nedenle Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından oğlu İbrahim Bahadır Bey’e verilmiştir. Beylik döneminde, Bodamya’nın Tire, Ayasuluk (Selçuk), İzmir gibi seçkin yerleşimler içinde bulunduğu görülmektedir.
Bodamya, Beylik Dönemi’nden sonra beklenen gelişmeyi gösterememiştir. Ancak buna karşın stratejik konumu nedeniyle gözdeliğini korumuştur. Komşu Adagide ile birlikte Küçük Menderes Havzası’nın güney kesiminde nüfus yoğunluğu nedeniyle en gözde yerleşim olmayı sürdürmüştür. Havzanın bu kesiminde özellikle Adagide, Rum nüfusun en yoğun olduğu yerdir. Bodamya’daki azınlık nüfus yıllar içinde erimiş ve pek az kalan aileler de İslamlaşarak varlıklarını yitirmişlerdir. 1589 yılı kaydı da yerleşimde Rum nüfusun kalmadığını belgelemektedir. Rumların yanı sıra Bodamya ve Adagide’de oluşturulan Yeniçeri varlığı, havzanın bu kesiminin ne denli önemsendiğini göstermektedir. Üstelik Bodamya’ya bağlı köylerin Sancak hasları içinde yer alması sarayın bölgeyi önemsediğinin de göstergesidir
Bodamya, tarihsel süreçte Müslüman bir kent görünümü daima korumuştur. Komşusu Adagide kadar Hristiyan nufusa sahip değildir. Bodamya, yerleşim ve kültürel özellikler nedeniyle farkı bir kak sahiptir. Sahip olduğu semt adları bu konuda önemli değerler taşıdığını göstermektedir.
Çakallar, Aşıklar Oba, Yaka Çelebi gibi yerleşim üniteleri tarihsel köklere uzanmaktadır. Özellikle pazarı, bölgesel bir anlam içermektedir. Pazarının Ceneviz Anbarı ile yan yana olması bizi Beylikler Done mine uzanan bir geçmişe götürür. XIVyy’da inşa edilen Ceneviz Depolama alanı ki, daha çok Ceneviz Kalesi olarak anılsa da, bu surlu alan Cenevizli kolonistlerin getirdikleri ile satın aldıkları malların korunduğu bir pazar çıkış ve giriş kapısıdır. Onun hemen batısında ise Bodamya yerli pazarı bulunmaktadır. Bu iki Pazar yeri, bölgesel Pazargah olarak ünlenmiştir. Bodamya Pazarı’ndan alınan vergi tutarı oldukça yüksektir. 13.000 akçalık “Bac-1 Pazar” kapsamında Mukataa’dan elde edilen gelir toplamı, pazarın güçlü yapısını yansıtmaktadır.
Bodamya’ya bağlı köylerin önemli üretim alanlar içinde bağla ve bahçeler ilk sırayı alırken, onu kestane ile keten, kenevir, pamuk ve bostan izlemektedir. Belirtmek gerekir ki, değirmenlerden elde edilen vergi de küçümsenmeyecek rakamlarda seyretmektedir. Bu da coğrafyanın su zengini olduğunu ve bu nedenle değirmenlerin önemli bir ye tuttuğunu göstermektedir.
Rumlardan alınan cizye vergisi ise bekârlardan alman vergilerde daha yüksektir. Kısacası, Bodamya coğrafyası üretim açısından olduğu kadar devlete ödediği vergiler bakımından da kayda değer bir görüm vermektedir.
BODAMYA ADI NEREDEN GELİYOR
Tarihi kayıtlarda yerleşim Potamia adıyla tanımlanırken, bu a suya dönük anlam taşıdığı ileri sürülmektedir. Sözcüge havzada P mas gibi ayni köke inen semtlerde de rastlanmaktadır. Genellikle Yurdu anlamı içerdiği ilkçağ kaynaklarınca ifade edilmektedir.
A. Munis Aramağan’ın Kitabından alıntıdır.